‘’Diyete başladım o zaman ekmeği kesmeliyim.’’ Bu düşünce en az bir kez aklınızdan geçmiş veya çevrenizden duymuşsunuzdur. Alınan kilolar genel olarak ekmeğe yüklenir, ekmek azaldığında, ‘’kesildiğinde’’ kilo kaybı beklenir; ancak denklem bu kadar basit midir?
Çoğu zaman hayır. Eğer beslenmenizin çok büyük bir kısmını karbonhidratlar, bunun da büyük bir kısmını ekmek oluşturuyorsa ekmeği azaltmak doğru bir yaklaşım olabilir. Ama durum böyle değilse soruna yanlış yerden çözüm getirmeye çalışmak sorunu çözmeyeceği gibi diyeti de zorlaştırabilir.
Bu yüzden öncelikle size kilo aldıran yanlış beslenme alışkanlığını bulmalısınız. Öğün atlamak, yetersiz kalori alımı, yetersiz su tüketimi, dengesiz beslenme, uyku düzeni olmaması, herhangi bir hastalık durumu, hareketsizlik ve sayamayacağımız birçok faktörden biri kilo aldıran bir beslenme hatası olabilir. Bu hatayı bulduktan sonra doğru diyete bir adım daha yaklaşmış olacaksınız.
Peki ya ekmek?
Aslında ekmeği kesmek sanılan kadar basit değil; çünkü hayatımızda makarna, pilav, simit, yufka, yulaf, un gibi ekmek yerine geçenler var. Yani ekmeği kesmeniz için bütün bunlardan hatta daha fazla besinden uzak durmak gerekiyor. Hatta en doğrusu ekmeği kesmemek gerekiyor! Vücudumuzun nasıl suya, proteine, yağa ihtiyacı varsa karbonhidrata da ihtiyacı var.
Bu gereksinimi karşılamak, yeterli ve dengeli beslenmek için vücut kompozisyonunuz, sağlık durumunuz, gereksiniminize göre bütün besin ögelerinden alınmalı, tabii ki buna karbonhidratlar da dahil. En sağlıklı ve doğru kilo vermek bu şekilde olacaktır.
Başkent Diyet ve Yaşam