Ana Sayfa Instagram  

Çocuklar Üzerine Sohbet

Çocuklar Üzerine Biraz Sohbet

1-Çocuklarla doğru ve etkili iletişimin temeli nasıl atılır?

Bu soruyu çocuklara yönelik cevaplamadan önce, yetişkin bireyler doğru ve etkili iletişim nasıl kurmalı bunun yanıtını vermek daha doğru olur. Çünkü doğumla beraber dünyaya gözlerini açan çocuk var olduğu toplumu, çevreyi, aileyi gözlemleyip doğru ve yanlışı öğrenir. Değer yargılarını oluşturur. Yürüyebilen, konuşabilen çocuk önce aile bireyleriyle sonrasında dahil olduğu sosyal gruplar içerisinde diğerleriyle iletişime başlar. Çocuğun iletişim modeli çoğunlukla rol model aldığı ailesinin iletişim modeli olur. Burada çocuğa doğru model olabilmek, etkili iletişimin de temelini oluşturur. Aile içerisinde ebeveynlerin birbirleriyle ilişkileri, ebeveynlerin çocuklarla ilişkileri iletişim becerisini de etkiler. Ailede kurulan iletişim uzlaşmacı, paylaşımcı ve eşitlikçi ise o ailede var olan çocukta doğru ve etkili iletişimi öğrenerek büyüyecektir.

2-Çocuklarla doğru iletişim kurmanın yolları nelerdir?

Çocuklarla iletişim kurarken samimi ve içten davranmak gerekir. En önemli dil sevgi dilidir. Sevgi dili hâkimse kurulacak iletişimde o kadar sağlam olur. Bir diğer nokta çocuğun anlaşıldığını hissedebilmesidir. Yansıtma yapmak bu noktada önemlidir. Oyun terapisinde ya da çocuk danışanlarla çalışırken bu bizim sıklıkla kullandığımız bir iletişim kanalıdır. Ağlayan bir çocuğa “canın yandı ve şu an ağlıyorsun”, “korkmuş görünüyorsun”, “üzüldün ve ağlamak istiyorsun” demek duygunun yansıtılmasına örnektir.

3-Çocuklarla iletişimde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Çocuklarla konuşurken nasıl bir yaklaşım benimsenmeli?

Çocuklarla iletişim kurarken dikkat edilmesi gereken önemli nokta onu gerçekten dinlemek olur. Bu sadece çocuk için geçerli değildir. Tüm bireyler için iletişimin en kilit noktasıdır. Ancak soruya çocuklarla iletişimi temel alarak yanıt vereceksek şunu bilmek gerekir; çocukların ilgi alanlarıyla yetişkinlerinki aynı değildir. Çoğu zaman çocukların anlattığı şeyler gereksiz veya önemsiz gelebilir. Ancak, böyle durumlarda bile sözünü kesmeden, alaycı olmadan onları dinlemek önemsendiklerini hissettirir.

Çocuğa daima kulak vermek gerekir. Duygusunu düşüncesini iyi ifade edemeyen çocuk, yetişkinlikte ciddi iletişim problemleri yaşayabilir.

Çocuklarla iletişimde benimsenmesi gereken bir diğer konuda ‘sen’ dilini kullanmak yerine ‘ben’ dilini kullanmaktır. Örneğin “Sen yaramazsın hep böyle yapıyorsun” demek yerine “bu yaptığın beni üzüyor buna dikkat edebilir misin” demek daha etkilidir. Kendinizden yola çıkarak, sen dilinin sizde uyandırdığı duyguları fark ederek yaklaşırsanız doğru iletişimi yakalayabilirsiniz.

Çocuklar etraflarında olup biten her şeyi gözlemler ve mıknatıs gibi çeker. Bu yüzden, çocuklar, sadece kendisine yönelik söz ve davranışlarını değil, başkalarıyla olan iletişiminizi de örnek alırlar.

4-Çocuklarla iletişimde beden dilinin önemi nedir?

İletişimin %55 lik bölümünü beden dili, % 38 lik bölümünü ses tonu ve geriye kalan %7 lik kısmını ise kelimeler oluşturur. Özellikle çocuklarla iletişim kurarken kelimelerinizden çok beden diliniz, ses tonunuz ve yüz ifadeniz önemlidir. Çocuğa tepeden değil de eğilip göz teması kurarak, onu dinlediğinizi hissettirerek samimi ve içten bir ses tonuyla doğru iletişimi yakalayabilirsiniz.

Geçenler de karşılaştığım yazı da bunu destekler nitelikteydi; “Bir çocuğu azarlarken ona hafifçe vurursan ağlar. Aynı çocukla şaka yaparken çok daha sert bile vursan güler. Varın önemini siz anlayın J 

5- Çocuk ebeveyn ilişkisine yönelik yapılan araştırmada “ailelere çocuğunuzla günde kaç saat ilgileniyorsunuz” sorusu yöneltildiğinde; yüzde 41,1 oranında iki saatten az çocuklarıyla ilgilendikleri belirtildi. Ebeveynlerin çocuklarına ayırdığı zaman, çocuk-ebeveyn ilişkisini nasıl etkiliyor?

Yapılan çalışmanın verdiği sonuç ebeveyn görüşmelerinde oldukça sık rastladığımız bir durum. Dikkat çeken noktalardan biri anne-babaların çocuklarına zaman ayıramadıklarında suçluluk duygusu hissettikleri ve çocuklarına pahalı hediyeler alarak bu duyguyu bastırmaya çalıştıkları oluyor. Haliyle çocukları daha çok şımartıyorlar ve doyumsuzluk yaşamalarına sebep oluyorlar. Aslında çocuklara zaman ayırmak için olağan dışı şeyler yapmaya gerek yok. Belirttiğimiz gibi arada sevgi dili olsun yeter.. J Birlikte yapacağınız bir yemek, alışverişe gitmek, evde ya da dışarda bir işinizi hallederken eğlenceli hale getirip bunu oyunlaştırmak, yorgun olsanız bile sizden çok şey eksiltmez ve kalan işlerinize de halletmenize engel olmaz.

Doğan Cüceloğlu’nun bir kitabında geçen şu söze dikkat çekmek isterim. “Çocuğa gerçekten zaman ayırmak, ona olan sevginizin en güçlü ifadesidir.”

Saatlerce zaman ayırmak değil, gerçekten zaman ayırmak diyor..

6-Yine araştırmada “teknolojinin aile içi iletişiminizi etkileme düzeyi nedir” sorusu yöneltildiğinde; yüzde 51,6 ‘etkiledi’ cevabını verirken, yüzde 27,4 ne ‘etkiledi ne etkilemedi’ dedi. Ailelerin yüzde 24,6’sı çocuklarıyla ilgilenirken dahi telefonun yanlarında olduğunu belirtti. Bu sonuçlarla ilgili neler diyebiliriz?

Teknoloji hayatımızın yadsınamaz gerçeği. Hayatımızdan teknolojiyi tamamen çıkarmalıyız demek çok akılcı olmayacaktır. Ancak en azından bunu gerektiğin de ya da doğru zamanlarda kullanabilmek önemli. Yoksa aile içi iletişimin önünde büyük bir engel olur. Telefonla, tabletle, televizyonla ilgilenirken başka birini etkin dinleyebilmeniz mümkün değildir. Siz ikisini aynı anda yaparım deseniz bile karşıdakine vereceğiniz mesaj “değersizim, söylediklerimin onun için bir önemi yok” olacaktır. Sağlıklı aile içi iletişim için karşınızdakine söylediklerini ilgiyle dinlediğinizi, merak ettiğinizi sözlü mesajlarla hissettirmeniz gerekir.

7-Dijital dünyada çocuk büyütmek ne demek? Dijitalin hayatımıza bu kadar dahil olmadığı zamanları düşündüğümüzde bu çağ avantaj mı dezavantaj mı?

Nereden baktığımızla alakalı aslında madalyonun bir yüzde dijital çağın sunduğu pek çok kolaylık var ancak diğer yüzünde ise sayabileceğimiz pek çok olumsuzluk…

Dijitalin hayatımıza bu kadar girmediği günleri düşünmek birçoğumuzu daha sıcak çocukluk yaşantılarına, ekran başında değil de mahallede oyunlar oynadığımız, doyasıya eğlendiğimiz günlere götürüyor olsa da var olduğumuz o dönem, çevre koşullarının, güvenilir komşulukların, yaşanan salgınların olmadığı bir dönemdi. Şu an aileler pek çok konuda endişeli ya çocuğumun başına dışarda bir şey gelirse? Ya hastalık kaparsa? Onu koruyamazsam endişesi taşıyor ve bu noktada evde güvenli şekilde onun sıkılmadan vakit geçirebilmesi adına teknolojinin faydalarından yararlanabiliyor.

8-Çocuk, gelişimi için teknoloji ile belki de iç içe olmalı. Bu fikre nasıl bakmalıyız? 

İç içe değil de, gerektiğinde eşlik etmesi daha doğru olur diyelim. “Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek” isimli kitapta yazan  "DİJİTAL UÇAĞIN YOLCUSU OLMAMAK İÇİN EBEVEYNLERİN PİLOT OLMASI GEREKİYOR" sözü durumu özetler.

Duygu, düşünce ve davranışın yapıcı dille kurulması sağlıklı iletişim için değerlidir. Eğer bu konuda çok zorlanan, nasıl iletişim kurması gerektiği konusunda endişeleri olan ebeveynler, yetişkinler varsa profesyonel destek almak konusunda geri durmasınlar.. J

 

Başkent Diyet ve Yaşam